Workshop

​

 

Ağaç Gibi Düşünmek

 

Ne bir eğitim.

Ne bir üretim atölyesi.

Ama elin toza bulaşmadan da çıkamıyorsun.

 

Burada gerçek ağaçlara dokunuyorsun.

Zımpara yapıyorsun.

Bazen sadece kokluyorsun.

Bazen bir halkaya uzun uzun bakıyorsun.

 

5 bölüm var:

 

-Bu da Geçer

-Koku Defteri

-Zamanın Kayıtları

-Geçmişin Teni

-Her Şeye Rağmen

 

Her biri başka bir şeyi hatırlatıyor.

 

Çatlamış bir yüzeyin üstünde durmak.

Bir kokunun seni nereye götürdüğünü izlemek.

Yaş halkalarını okumaya çalışmak.

Ve bazen, hiçbir şey yapmadan durmak.

 

Süre: 2 saat.

Katılımcı sayısı: 1 ya da 2 kişi.

Aynı anda başka kimse olmuyor.

Bu deneyim sana özel.

(Not: Kurumlar için ayrı formatlar hazırlanabilir.)

 

Ağır işçilik yok.

Kas gücüne değil, dikkatine ihtiyacımız var.

Üstün çok kirlenmeyecek.

Buradan çıkınca hayatına kaldığın yerden devam edebilirsin.

Yine de en sevdiğin beyaz gömleği evde bırakmakta fayda var.

​

Burada metaforlardan değil, gerçeklerden yola çıkıyoruz.

Dendroloji — yani ağaç bilimi — ne söylüyorsa onu paylaşıyoruz.

Ama garip olan şu:

Ağaca dikkatle baktığında,

bazen kendini görüyorsun.

 

Bazı katılımcılar, deneyimin ardından bir adım daha atmak istiyor.

Bu yüzden isteyenler için,

Dr. Hüseyin Fırat ile birlikte yürüttüğümüz

online bir ikinci aşama da sunuluyor.

Bu aşamada, dokunduğun ağaçların sembolizmini birlikte inceliyoruz.

 

Peki ya buradan çıkarken?

 

Yanında birkaç şey oluyor:

Bir ahşap stetoskop.

Birkaç küçük hediye.

Ve belki fark ettiğin bir şey.

​

Baskılı ya da kurumsal poşetimiz yok.
Doğaya olan borcumuzu küçük küçük ödemeyi tercih ediyoruz.
O yüzden yanına küçük bir bez çanta alırsan seviniriz.

 

Ama en önemlisi şu:

Buradan çıkan herkes,

kendi yaşam halkasını çizebilecek noktaya geliyor.

​

İroni değil.

Gelin diye söylemiyoruz.

Bu bir durum tespiti.

​​

​

Not:
Detaylı bilgi almak istersen çekinmeden arayabilirsin.
Ya da yazabilirsin.
İkisi de olur.
 

Ama bir ihtimal daha var:
Telgrafla mı haberleşmek istersin, yoksa dumanla mı?